26 Şubat 2011 Cumartesi

18 Şubat 2011 tarihindeki prömiyerini, büyük bir zevkle izlediğim; "Benim Tatlı Meleğim" Müzikali !

     "Benim Tatlı Meleğim", o kadar ama o kadar güzel bir müzikaldi ki; anlatırım burdan biraz, incelemeniz için linkini de vereceğim size. Ama Ankara'da yaşıyorsanız eğer; "mutlaka izleyin bu muhteşem müzikali!" derim ben. Çünkü anlata anlata bitiremem bu müzikaldeki güzellikleri; anlatmakla olmaaaz! İzlemeden anlayamazsınız! Ve, bu müzikalde emeği geçen herkesi ne kadar tebrik etsem az kalır. Ama "Benim Tatlı Meleğim"i yaratan iki insan var ki; onları özel olarak tebrik etmeden de müzikali anlatmaya geçemem: Senarist ve Yönetmen Metin Arslan ve müzikaldeki şarkıların Söz Yazarı ve Bestecisi Meltem Taşkıran, sizleri kutluyorum...
     Sözünü ettiğim müzikal, bir çocuk müzikali fakat 'basit' ve sadece 'çocuklar için' diye nitelendirilebilecek türden bir müzikal değil bence. 5-17 yaş izleyiciler için tavsiye edilse de, siz bu yaş sınırlamasına bakmayınız :))) Çocukları ilgilendiren; okul hayatı, öğrencilik, arkadaşlık gibi konuları işlediği gibi; biz büyüklerin yüreğine dokunan; aşk, sevgi gibi konular da var oyunda. Üstelik ebeveynler, bu müzikali izlediklerinde; çocuklarının en büyük ihtiyacı olan sevgiyi, onlara nasıl verebilecekleri konusunda bilgilenecekler, her ne kadar "Biz, çocuğumuzu çok seviyoruz" deseler de; çocuklarına karşı duydukları sevgiyi, onlara hissettirebiliyorlar mı acaba? İşte bu oyun, anne ve babalara bu sorgulamayı yaptıracak bence.
     Soonra bu güzel müzikal; hem çocuklara hem de büyüklere, gerçek aşkın ne demek olduğunu anlatıyor... Oyunda, Karlar Kraliçesi, Güneş Kral'a aşık oluyor. Ama ona kavuşabilmesi imkansız. Yaşamın Dengesi'ne, bu kavuşmanın gerçekleşebilmesini sağlayacak bir yol olup olmadığını soruyor yalvararak... O da kraliçeye; bunun sadece bir yolu olduğunu söylüyor. O da şu: Eğer, Karlar Kraliçesi, sahip olduğu her şeyden vazgeçip; basit bir kar tanesi olmayı kabul ederse; Güneş Kral'a kavuşabilecek. Sevgiyle ilgili o kadar güzel bir ders veriliyor ki burada anlayan için. Kraliçe, hiç düşünmeden kabul ediyor bu dönüşümü. Çünkü gerçek sevgi budur bence işte; Karlar Kraliçesi; Güneş Kral'dan hiçbir şey beklemediği gibi, kendi tahtından vazgeçip bir kar tanesi oluyor. Veee mutlu son; böylece sonsuz bir aşk doğuyor gökyüzünde!..
     Günümüzde, sevgisi için, sahip olduğu bir şeyden vazgeçmek şöyle dursun; hep bir karşılık bekliyor, hep daha fazlasını istiyor insanlar... Bence bu, gerçek sevgi değil; bir tür çıkar ilişkisi. Gerçek sevgi; karşındaki insanı olduğu gibi sevmek, hiçbir karşılık beklemeden sunulan sevgi: bu gerek aşkta gerekse arkadaşlıkta böyle olmalı bence!!! Ve bu konu, 'Benim Tatlı Meleğim' adlı bu müzikalde çok güzel anlatılıyor.
     Tekrar söylüyorum, kesinlikle izlenmelii! Çocuklar izlemeli zaten fakat benim gibi müzikalseverler de, çocukluğuna dönmek; iki saatliğine de olsa, hayal etmenin güzelliğinin farkına varabilmek için bu müzikali seyre dalarlarsa "Mutlu olacaklardır ve izlediklerine hiç pişman olmayacaklardır" derim ben :) İzlemeye karar verenlere iyi seyirler dilerim!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder